Avukatlık Hizmetleri
İçindekiler
Tanıma, babanın ilgili yerlere yazılı beyanı ile evlilik dışı doğan çocuğun kendi çocuğu olduğuna dair bir irade beyanıdır. Tanıma nüfus müdürlüğüne veya mahkemeye başvuruyla, notere veya konsolosluğa yazılı başvuruyla yapılabilir. Tanıma resmi senetle, yazılı başvuruyla veya bir ölüme bağlı tasarruf olan vasiyetname ile yapılabilir.
Baba tanıma iradesini tek taraflı olarak ortaya koyar ve bu iradenin ortaya konulması ile tanıma işlemi hukuk aleminde hüküm ifade eder. İradenin kimseye ulaşması gerekmez, bu işlemle birlikte soy bağı ilişkisi geçmişe etkili olarak doğumdan ve hatta onun öncesinden itibaren gündeme gelir.
Tanınacak çocuğun bir başka erkekle soy bağı ilişkisinin olmaması gerekir. Tanıma işleminin hüküm ifade edebilmesi için var olan soy bağının iptali için yargı yoluna başvurulmalıdır.
Tanıma iradesi geri alınamaz, şarta veya vadeye bağlanamaz. Fakat soy bağının reddi davasına ilişkin bir durum varsa tanıma iradesi kurucu şarta bağlanabilir.
Tanıma bir hukuki işlemdir. Bu işlemin iptali istenebilir. Tanıma iradesinin iptal edilmesiyle birlikte baba olduğu iddia edilen kişi ile evlilik birliği dışında doğmuş çocuğun soy bağı ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkar.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, tanımanın yapılabilmesi için bir kaç farklı yol olsa da, tanımanın iptali ancak mahkeme kararı ile olabilir. İptal davası kesin hükümsüzlük halleri ve irade sakatlığı halleri ile açılabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurul’unun 29.04.2011 tarihli, 2011/160 esas, 2011/247 karar sayılı kararında, tanımanın iptali davasının, babalık davası açılması durumunda, babalık davasında bekletici sorun olarak görülmesi ve babalık davasının sonuçlanabilmesi için, tanımanın iptali davasının sonuçlanmasının beklenilmesi gerektiği yönünde içtihat edinmiştir.
Bursa Boşanma avukatı hukukî yardımı alınarak tanımanın iptali davasının açılması, yürütülmesi ve sonuçlandırılması kişilerin yararınadır. Bu davanın sıkı şekil kurallarına bağlı kılınması nedeniyle hak kaybı oluşmaması için uzman bir bursa boşanma avukatı ile yürütülmesi gerekir.
Tanıma için ilk koşul ehliyettir yani tanımayı baba gerçekleştirebilir. Bu işlemin kaynağı olan kişiye sıkı surette bağlı bir haktır. İkinci koşul Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 295/2 uyarınca öngörülen şekil şartlarına uygun bir irade açıklamasının olmasıdır. Son koşul ise çocuğun bir başka erkekle soy bağının olmamasıdır.
Tanınan çocuğun evlenmeleri yasak olan kişilerin ilişkileri neticesinde doğması veya zina eylemi neticesinde doğması tanımaya engel teşkil etmez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T. 16.10.2018, E. 2017/1920, K. 2018/1432)
Tanımanın iptali davasını TMK m.297-298 uyarınca tanıyan ve ilgililer açabilir. Tanıyanın iptal davası açabilmesi için tanımanın yanılma, aldatma veya korkutma ile yapılmış olması gerekmektedir. Yani tanıyan ancak bu nedenlerden tanımanın iptali davası açma yetkisine haizdir.
İptal davasının ilgililer tarafından açılması durumunda bu davayı çocuğun annesi, çocuk, çocuk ölmüşse alt soyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine veya diğer ilgililer açabilir. Diğer ilgililerden kasıt tanıma ile sübjektif olarak menfaati ihlal edilen kişilerden bahsedilebilir. Örneğin tanıyanın alacakları tanıma eylemi ile alacaklarına kavuşamayacaksa bu davayı açabilir, ayrıca tanıyanın diğer çocukları da mirastan doğan menfaatlerinin ihlalini ileri sürerek iptal davasını açmaya haizdir.
Tanımanın iptali davası tanıyana, tanıyan ölmüşse onun mirasçılarına karşı açılır.
Tanımanın iptali davasında çeşitli deliller kullanılabilir. Bu deliller Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 187 vd. maddeleri uyarınca somut uyuşmazlığa uygun ölçüde değerlendirme bulacak delillerdir. DNA testini hâkimin kendisi yapamayacağından ötürü bu testin yapılması için ATK’ ya başvurulması gündeme gelecektir.
Hâkimin DNA testi için ATK’ ya başvurmasından önce iptal davası konusunda değerlendirmeyi yapması ve bu konuda yeteri kanaatinin oluşmadığı konusunda bir sonuca varması beklenir. Eğer bu kanaat oluşmamışsa bilirkişiye başvurmada hukukî yarar olacaktır.
DNA testi tanıyan ve tanınan arasındaki genlerin uyuşumu konusunda hâkime bilgi verecektir. DNA testine konu olan gen sahiplerinin testin sağlıklı şekilde yapılabilmesi için gereken kolaylığı ve rızayı göstermeleri gerekmektedir. Bu durumun yasal dayanağı TMK m.284, HMK m.294’tür.
DNA testi alınmış davalarda hâkim vereceği hükümde DNA testi ile ilgili gerekçe göstermelidir. Bilirkişi delili kesin delil olmadığı için hâkim bu delille bağlı değildir. Fakat delilin hükme esas teşkil edip etmemesine göre hak sahipleri kanun yolunda bu durumla ilgili taleplerini ileri sürebilirler.
Tanımanın iptali davasında ispat yükü genel ispat yükü (TMK m.6) ile paralel olarak, tanımanın iptalini isteyen davacıdadır. İspat edilecek husus tanıyanın tanınanın babası olmadığına ilişkin husustur.
İspat edilmesi bakımından HMK ispat hükümleri duruma uygun olarak uygulanacaktır. Tanımanın iptaline ilişkin ispat yükü özel olarak TMK m.299’da düzenlemiştir. İspat yükü, yukarıdaki paragrafta yer alan kurala ek olarak, tanımanın iptal davasını anne veya çocuğun açması durumunda değişiklik göstermektedir. Buna göre tanıyan anne ile annenin gebe kalma döneminde cinsel ilişkide bulunduğuna inandırıcı kanıtlar göstermelidir. Tanıyanın gösterdiği bu kanıtlardan sonra ispat yükü, tanımanın iptalini bu kanıtlara rağmen isteyen anne veya çocuğa geçecektir.
İspat konusu, hukuk davalarının bel kemiğidir. Dolayısıyla bu davaların Bursa uzman boşanma avukatı ile yürütülmesi gerekir.
Tanımanın iptal davası dava açma süresi TMK m.300’de düzenlenmiştir. Bu süreler hak düşürücü süredir. Sürelerin başlangıcı ve sona ermesi davacılara ve davacıların dava açma haklarının doğumuna göre değişiklik göstermektedir.
Tanıma beyanı herhangi bir süreye bağlı değildir. Tanıyan dilediği zaman tanıma iradesini ortaya koyabilir. Tanıyan bakımından süreye bağlı olmama durumu tanımanın iptali davası açılabilmesinde tam aksidir.
Tanıyanın iptal davası açma hakkı iptal sebebinin öğrenilmesinden veya korkutma etkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl geçmekle düşer.
İlgililerin dava hakkı ise tanıyan ve tanınan arasındaki soy bağı ilişkinin olmadığının öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl geçmekle ortadan kalkar.
Çocuğun dava açma hakkı ise ergin olduktan 1 yıl geçmekle ortadan kalkar. Fakat bu süreyi geçirecek haklı bir sebebin varlığında, bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 ay içinde iptal davası açılabilir.
Hak düşürücü süreler ilgililerin dava açması halinde tanıyanın baba olmadığının kesin kanaatine varılmasından itibaren, çocuğun alt soyunun dava açması ise çocuğun ölümünden itibaren işlemeye başlar.
Tanımanın iptali davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yer hallerinde ise bu davayı sonuçlandıracak görevli mahkeme aile mahkemesi sıfatıyla karar vermek üzere asliye hukuk mahkemesidir.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin hükümler HMK m.5 vd.’da düzenlenmiştir. TMK’nın soy bağına ilişkin davalara ilişki yetki düzenlemesi, HMK’nn genel normlarına göre özel norm oluşturması nedeniyle, tanımanın iptali davasında yetkili mahkeme, TMK m.283 uyarınca davanın taraflarından birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri esas alınarak belirlenecektir.
Tanımanın iptali davası açmak için önce yetkili ve görevli mahkemenin tespiti gerekir. Yetkisiz ve görevsiz mahkemede açılacak olan davada davacının büyük zararlara uğraması büyük olasıdır. Söz konusu zararların meydana gelmemesi için boşanma avukatı hukukî yardımı alınması gerekir.
Yazımızı beğendiniz mi?
Puan vermek için yıldızı tıklayın
Ortalama puan 4.9 / 5. Oy sayısı: 7