Avukatlık Hizmetleri
Bu yazımızda taraflar arasında devam eden bir boşanma davası süresince, geçici velayet hakkına sahip olan tarafın, boşanmakta olduğu diğer eşe, kurulan kişisel ilişki günlerinde çocuğu göstermemesi durumunda oluşan “Çocuk Teslimine Muhalefet Suçunu” ve bu suç sonrasında yapılan yargılama ile verilen cezaları inceleyeceğiz.
Bilindiği üzere daha önceki yazılarımızda velayet ve kişisel ilişki durumlarını incelemiş bulunmaktayız. Bu yazımıza, velayet ve kişisel ilişki kurumların konumuz açısından önemli olması sebebiyle, öncelikle bu konuları kısaca özetleyerek başlayacağız.
Velayet, ergin olmayan çocukların bakım ve sorumluluğunun üstlenilmesi için anne ve babaya verilen haktır. Bu hak, anne ve baba evli ise çocuğun anne ve babasının aittir.
Boşanma davalarında ise, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayet, dava sırasında geçici olarak belirlenebilir. Davanın sonucunda, çocuğun devamlı olarak anne ya da babadan birine verilmesiyle birlikte, diğer eşin çocuk üzerindeki velayet hakkı sona erer.
Velayet hakkı, çocuğun bakımı ve sorumluluğunun yanı sıra, onun eğitimi, sağlığı, güvenliği ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de önemlidir. Anne ve babanın velayet hakkını kullanırken çocuğun çıkarlarını gözetmeleri gerekmektedir.
Bu nedenle, velayet hakkı, aile hukukunun önemli bir kavramıdır ve çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesi için önemli bir rol oynamaktadır.
Velayet hakkına sahip olmayan eş ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki kararı, boşanma davası sonucunda veya boşanma davası devam ederken tedbiren, mahkeme tarafından verilen bir karardır. Bu kararın kurulabilmesi için velayet hakkının sedece bir eşe verilmiş olması gerekmektedir. Yani ortak velayet kararının verildiği hallerde bu karar da verilemeyecektir.
Bu karar, çocuğun çıkarları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak verilir. Mahkeme, çocuğun psikolojik, sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını dikkate alarak, uygun bir kişisel ilişki kararı verir. Bu karar verilirken çocuğun sağlığı ve güvenliği de göz önünde bulundurulur.
Kişisel ilişki kararı, çocuğun velayet hakkına sahip olmayan ebeveyniyle olan ilişkisini belirler. Bu karar, çocuğun bu kişiyle görüşme sıklığını, yerini ve diğer uygun koşulları da belirleyebilir. Karar, çocuğun yaşına, olgunluğuna, kişiliğine ve aile ilişkilerine uygun olmalıdır.
Kararın uygulanması sırasında, velayet hakkına sahip olan ebeveynin rızası ve işbirliği önemlidir. Bu sayede, çocuğun çıkarları gözetilerek, her iki ebeveyn arasındaki ilişki korunabilir. Kararın uygulanmasında sorunlar çıkması durumunda, mahkeme tekrar karar verebilir veya uygulamada değişiklik yapabilir.
Bu nedenle, kişisel ilişki kararı, çocukların velayet hakkına sahip olmayan ebeveynleriyle olan ilişkilerinin düzenlenmesinde önemli bir role sahiptir ve çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişimini destekler.
Bu durum gerçekleşir ise bu yazımızın konusu olan “Çocuk Teslimine Muhalefet Suçu” oluşur. Yani özetle, çocuk teslimine muhalefet suçunun oluşması için;
Tüm bu şartların varlığı halinde çocuk teslimine muhalefet suçu oluşur. Fakat bu suç sebebiyle ceza verilebilmesi için velayet hakkına sahip olmayan eşin şikayetçi olması gerekmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi bu suçun oluşmasının ardınan velayet hakkına sahip olan eşe ceza verilebilmesi için, kişisel ilişki hakkına sahip olan eşin şikayetçi olması gerekmektedir. Şikayet hakkı, çocuğu teslim etmekle yükümlü olan tarafın haklı bir neden olmaksızın çocuğu teslim etmemesi durumunda velayet hakkına sahip olmayan tarafa tanınan bir haktır.
Bu suçun oluşması için aranan tüm şartlar gerçekleşip, şikayet hakkına sahip olan taraf, diğer taraftan şikayetçi olursa yargılama başlar. Bu aşamada diğer tarafın çocuğu tekrardan göstermeye başlaması ihtimali çokça görülmektedir. Bu durumda sanık konumundaki ebeveynin cezalandırılmasına karar verilmez.
Hatta ki sanık konumundaki ebeveyn hakkında ceza verildikten sonra, çocuk gösterilmeye başlanırsa dahi, sanık konumundaki ebeveyn tahliye edilecektir.
Çocuk Teslimine Muhalefet suçunda avukat ile birlikte çalışma zorunluluğu yoktur. Kişi gerek şikayet aşamasında gerekse de yargılama sırasında kendisini temsil edebilir. Ancak bu suç diğer suç tiplerinden ayrı, sonucunda tazyik hapsi öngörülen bir suç tipidir. Bu suç tipinin yargılaması ve şikayet şekli diğer suç tiplerinden farklıdır. Hem sanık konumundaki kişilerin hem de şikayetçi konumundaki kişilerin hata yaptıkları sıklıkla görülmektedir. Bu sebeple şikayet aşamasında iyi bir avukat ile birlikte çalışılması oldukça önemlidir.
Yazımızı beğendiniz mi?
Puan vermek için yıldızı tıklayın
Ortalama puan 4.8 / 5. Oy sayısı: 6