Avukatlık Hizmetleri
İçindekiler
Soybağının reddi davası çocuğun ana veya babası ile kurulmuş olan soybağının ortadan kaldırılmasıdır. Anne ile kan bağına dayanan soybağı doğumla kurulduğu için bu bağın ortadan kalkması mümkün değildir. Aynı zamanda annenin doğum sırasında evli olup olmaması çocukla soybağının kurulmasında değişikliğe neden olmamaktadır. Fakat babanın çocukla soybağı belli karinelerce kurulur.
Bahsi geçen karineler; baba ile anne evliyse, babanın da çocukla soybağı doğumla kurulacaktır. Anne ile baba ayrılmışsa ayrılmadan sonraki 300 gün içerisinde çocuğun doğması ile yine soybağı kurulacaktır. Bu karineler çürütülerek baba ile çocuğun soybağı ortadan kaldırılabilir.
Soybağının reddi davası Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 286 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Soybağının reddi için baba, doğumdan 300 ile 180 gün öncesinde anne ile cinsel ilişkiye girmediğini veya anne ile yaşanılan cinsel ilişki ile çocuğun doğumu arasında nedensellik bağının bulunmadığını, anne ile ayrılık zamanında olunması gibi hallerde ise çocuğun anne rahmine düştüğü kritik dönemde cinsel ilişkiye girilmediğine dair inandırıcı delilleri ispat ederek soybağının reddedilmesi mümkündür.
Soybağının reddi davasını; çocuğun soyundan olmadığını iddia eden baba, soybağı reddedilecek olan çocuk, eğer babanın soybağının reddi davası açma süresi içerisinde ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi veya sürekli şekilde ayırt etme gücünden yoksun olması durumu doğarsa, yine bu dava açma süresi içerisinde babanın altsoyu, babanın anne ve babası ve kendisini soybağından reddedilecek olan çocuğun babası olduğu iddiasında bulunan kişi açabilir.
Soybağının reddi davasını eğer soybağı reddedilecek çocuk açıyorsa dava anne ve babaya karşı açılır. Eğer davayı soybağı reddedilecek çocuk dışındakiler açıyorsa dava anne ve çocuğa karşı açılır. Bu dava yalnızca anneye veya babaya veya çocuğa karşı açılamaz. Çünkü davalıların zorunlu dava arkadaşlığı söz konusudur. Dava arkadaşlığı göz ardı edilerek dava açılırsa, açılan bu dava usulden reddedilir. Çocuğu davada kayyım ataması sonucunda kayyım temsil eder. Menfaat çatışması olabileceğinden ötürü annenin kayyım olmaması gerekir.
Eğer çocuk ölmüşse dava çocuğun mirasçılarına karşı açılır. Davanın dava arkadaşlığı dikkate alınarak açılması gerekir, davanın bu şekilde açılmaması halinde dava usulden reddedilir. Bu durumla karşılaşılmaması için Bursa boşanma avukatı, Bursa velayet avukatı veya Bursa avukatlarından hukukî yardımı alınması gerekir. Davanın reddi durumunda, yeni bir dava açılması için bütün masrafların tekrar yapılması ve hatta bazı geri dönülmez hak kayıplarının yaşanma ihtimali oluşmaktadır.
Soybağından reddedilecek olan çocuğun evlilik birliği içerisinde veya dışında doğması fark etmeksizin davada DNA, kan testi gibi bilimsel verilere başvurulabilir. Bahsi geçen veriler delil olarak kullanılacaktır. Fakat bu delillerin hukukî dayanağı bilirkişilik kurumudur. Hâkim, bilirkişiye gerekli görürse dosyadaki sınırlı konuyu tevdi eder. Bununla birlikte bilirkişinin fikri ile hâkim bağlı değildir. Fakat tabii hâkim, bilimsel verilere rağmen bilirkişinin fikri ile bağlı değilse, kararında bunun gerekçesini göstermelidir.
Soybağının reddi davası DNA testi konusu tıp biliminin yardımlarıyla aydınlığa kavuşturulur. Söz konusu testte soybağı reddinin özneleri olan çocuk ve babanın kan bağlarının olup olmadığı tespit edilir. Bu tespitler tam bir oranı temsil etmemektedir. Testin eksik, hatalı, nesnel, objektif olmaması gibi durumlar ile karşılaşılabilmektedir.
Ayrıca Yargıtay 2 Hukuk Dairesi 06.04.2009 tarihli, 2009/2547 esas, 2009/6486 karar sayılı kararında soybağının refahının tam olarak sağlanılabilmesi için DNA testinin yapılması gerektiği ifade etmiştir. Bu durumda bahsi geçen testlerin gerekirse zorla yapılarak hukukî gerçeğin ortaya çıkarılması gerekecektir.
İspat yükü kural olarak davacıdadır. Soybağının reddi davasında bazı haller saklı kalmak üzere ispat yükü davacı taraftadır.
Soybağının reddi davasında ispat yükü TMK m.287 vd. uyarınca tespit olunur. Buna göre evlilik birliği içerisinde çocuk anne rahmine düşmüşse davacının, kocanın çocuğun babası olmadığını ispat etmesi gerekir. Çocuğun evlilik birliği içerisinde ana rahme düşmesi bakımından karine bulunmaktadır. Buna göre evlilik gerçekleştikten en 180 gün sonra, evlilik sona erdikten sonra en fazla 300 gün sonra doğan çocuk evlilik birliği içerisinde anne rahmine düşmüş kabul edilir. Yani burada çocuğun asgari 6 aylık azami ise 10 aylık doğması gerektiği kabul edilmiştir.
Çocuk anne rahmine evlilik dışındaki veya ayrılık kararı alınmışsa bu ayrılık sırasında düşmüşse davacının ayrıca başka bir konuda delil bulmasına gerek yoktur. Somut olayın bu şekilde gerçekleştiğini ispat etmesi yetecektir. Gebe kalma dönemine ilişkin olarak anne ile babanın cinsel ilişki yaşadıklarına dair inandırıcı emareler varsa bu durumda davacının yukarıda saydığımız ispat yükü gündeme gelecektir.
Soybağının reddi davasında hak düşürücü sürelerin kaçırılması üzerine soybağının reddi davasını açma hakkı ortadan kalkar. Bu durumda çocuk babanın nüfusun kalır. Çocuk babanın mirasçı olarak kalmaya devam eder. Sürelerin tespiti için, Bursa aile avukatı, Bursa boşanma avukatı hukukî desteği alınmalıdır.
Baba için dava açma süresi, çocuğun doğumu ve baba olunmadığının öğrenildiği tarihten veya annenin gebelik sırasında bir başkasıyla cinsel ilişkiye girdiğinin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu süre 1 yıldır.
Çocuk için dava açma süresi ergin olmadan itibaren işlemeye başlar ve 1 yıldır. Çocuğa kayyım atanmışsa atanma tarihinden itibaren 1 yıl ve her halde çocuğun doğumundan itibaren 5 yıl içerisinde davanın açılması gerekir. Kayyım soybağının reddi davasını bu süreler içerisinde açmazsa çocuk ergin olduktan sonraki dava hakkı korunur.
İlgililer için dava açma süresi çocuğun doğumu ve babanın ölümünden veya babanın sürekli biçimde ayırt etme gücünden yoksun kalmasından veya baba hakkında gaiplik kararı verilmesinden itibaren 1 yıldır.
Eğer dava açma süresi haklı bir sebebe dayanılarak kaçırılmışsa bu nedenin ortadan kalkmasından itibaren 1 yıl içerisinde dava açılabilir.
Soybağının reddi davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Dava, aile mahkemesinin olmadığı durumlarda, aile mahkemesi sıfatıyla bakılması kaydıyla asliye hukuk mahkemelerinde açılır.
Yetkili mahkeme tarafların doğum veya dava tarihindeki yerleşim yerindeki mahkemelerdir. Tarafların hiçbirinin Türkiye’de yerleşim yeri yoksa yetki sorunu Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 41. maddesi uyarınca çözümlenir. Bu durumda dava, yabancı ülkede açılabiliyorsa orada, açılamıyorsa ilgilinin Türkiye’de sakini olduğu yer mahkemesinde, burada açılamıyorsa ilginin Türkiye’deki son yerleşim yer mahkemesinde, burada da açılamıyorsa İzmir, Ankara, İstanbul mahkemelerinden birinde açılır.
Yazımızı beğendiniz mi?
Puan vermek için yıldızı tıklayın
Ortalama puan 4.8 / 5. Oy sayısı: 6