Avukatlık Hizmetleri
Nişanlanma; bir erkek ve bir kadının yörenin örf ve adetlerine veya kendi tercihlerine göre ileride evleneceklerine dair niyetlerini açıkladıkları tören olarak tanımlanmaktadır. Nişanlılık süreci evlenmekle tamamlandığı gibi bazı durumlarda evlenmek gerçekleşmeden bozulabilmektedir. Bu durumda da nişan sırasında verilen eşyaların, hediyelerin iadesi ile tarafların uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini hususu gündeme gelmektedir. Bu çalışmada nişanın bozulması halinde tarafların nişan sebebi ile vermiş olduğu eşya ve hediyeleri karşı taraftan alıp alamayacağı, tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı hususu üzerinde durulacaktır.
İçindekiler
Nişanda takılan altınların iadesi bakımından nişanlılığa ilişkin kanun hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Nişan dolayısı ile verilen hediyelerin karşı taraftan alınabilmesi için verilen bu hediyenin ancak olağan dışı bir hediye olması gerekir. Nişanda takılan takıların da örf ve adete – hayatın olağan akışına göre olağan bir hediye olup olmadığına bakılması gerekecektir. Olağanın üstünde takılan takılar her halükarda karşı taraftan geri istenebilecektir. Olağanın üstünde takılan takıları iadesi için karşı tarafın kusurlu olması şartı aranmaz. Fakat karşı taraf; nişanın bozulmasına kusurlu olarak sebebiyet verdi ise takılan takılar dışında maddi tazminat da istenebilecektir.
Nişan yüzüğünün genel örf adet gereği her nişan töreninde takıldığından olağan hediye kapsamında değerlendirilmektedir. Bu sebeple kural olarak nişan yüzüğünün iadesi mümkün değildir. Burada nişan yüzüğünün maddi değeri önemli değildir. Önemli olan nişan yüzüğünün olağan bir hediye olmasıdır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi; karşı taraf nişanın bozulmasına kendi kusuruyla sebebiyet verdiyse alınan nişan yüzüğü de masraf olduğundan nişan yüzüğünün bedelinin maddi tazminat olarak istenmesi mümkündür.
Nişanlılığa ilişkin yasal düzenlemeler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Aile Kitabı içerisinde düzenlendiğinden 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun gereği nişanın bozulması sebebi ile hediyelerin iadesi – maddi ve manevi tazminat talepli davalar bakımından Aile Mahkemeleri görevlidir. Davanın hangi yerin Aile Mahkemesinde açılacağına ilişkin ise genel yetki kuralı geçerlidir. Buna göre dava; davalı tarafın dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılacaktır. Nişanın bozulması halinde hediyelerin iadesi için veya maddi ve manevi tazminat talepli davalar karşı tarafın dava tarihindeki yerleşim yerindeki aile mahkemesinde açılacaktır.
Nişanın bozulması halinde örf adet gereği olağan olarak verilen altınlar ve hediyeleri geri alınmaz. Ancak olağan hediyeleri aşan altınların ve hediyelerin iadesi istenebilecektir. Yukarıda da izah edildiği gibi alyanslar ve yüzükler örf adet gereği olağan hediye sayıldığından maddi olarak çok kıymetli bile olsa iadesi talep edilemeyecektir. Yine yüzüğün yanı sıra bilezik, kolye veya çeşitli altın takılar tarafların örf ve adeti gereği olağan sayılıyorsa yine iadesi talep edilemeyecektir. Yukarıda belirttiğimiz gibi, olağanın üstünde takılan takıları iadesi için karşı tarafın kusurlu olması şartı aranmaz. Olağan hediyelerin iadesi ise, nişanın bozulmasında karşı tarafın kusurunun olmaması şartına bağlıdır. Kişinin nişanın bozulmasında kusuru varsa, nişanın bozulmasına kusurlu olarak sebebiyet verdiyse maddi ve manevi tazminat talepleriyle karşılaşabilecektir.
Nişan töreni ile; taraflar evleneceklerine dair niyetlerini açıklamakta ve birbirlerine örf ve adetlerine göre çeşitli hediyeler vermektedir. Takılan takılar – altınlar da bu hediyeler kapsamında değerlendirilmektedir. Taraflar veya tarafların anne – babası veya onlar gibi hareket eden kişilerin takmış olduğu takılar; kime takıldıysa onun olur. Örneğin erkeğe takılan yüzük, saat gibi takılar erkeğin; kadına takılan yüzük, kolye, bilezik gibi takılar da kadının olur. Nişanın bozulması halinde ise yukarıda bahsettiğimiz çerçevede değerlendirme yapılarak takıların iadesi gündeme gelebilir.
Nişanda hangi tarafın hangi takıyı taktığı her türlü hukuka uygun delil ile ispat edilebilir. Yazılı delil ile veya belge ile ispat edilmesi gibi bir mecburiyet bulunmamaktadır. Uygulamada genellikle nişan töreni sırasında çekilen kamera kayıtları üzerinden değerlendirme ve inceleme yapılmaktadır. Yine bu konuda tanık dinletilmesi de mümkündür. Kamera görüntüleri üzerinden yapılacak bilirkişi incelemesi ile nişan töreni sırasında takılan altınların gramları, türleri kuyumcu bilirkişiler tarafından tespit edilmektedir. Yine dinletilecek tanık beyanları ile de nişan için yapılan masraflar verilen hediyelerin ispat edilmesi mümkün olmaktadır.
Nişanlılık halinin evlenme ile sona ermesi halinde hediyelerin iadesi zaten gündeme gelmeyecektir. Ancak nişanın bozulması halinde hediyelerin iadesi tartışılacaktır. Nişan için verilen olağan hediyeler geri alınmaz iken olağan dışı yapılan hediyelerin iadesi söz konusu olacaktır. Örneğin nişanda takılan yüzük ve bilezikler; tarafların örf ve adetleri gereği her nişanda yapılması gereken hediyeler ise bunlar geri istenemeyecektir. Ancak örf adet veya genel uygulamanın üstünde verilen hediyelerin geri alınması mümkündür.
Yazımızı beğendiniz mi?
Puan vermek için yıldızı tıklayın
Ortalama puan 3.5 / 5. Oy sayısı: 11